Tercihler zamanı geldi ne yapacağız


Bütün önemli süreçlerin akabinde bir yol ayrımı, benzerler ya da farklılar arasından kendimize en uygun olanı tercih etmek zorunda kalırız.

Ülkemizde tercihler süreci hep sancılıdır. Tercih yapmak zorunda kalan öğrenciler genel olarak sınav sonuçlarına göre tercihler yapmak zorundadırlar. Her bireyin dünyaya katacağı ve başarı ile mutluluğu birlikte yaşayacağı beceri ve özellikleri vardır. Ülkemizde rehberlik hizmetleri bu anlamda tam bir fecaat halindedir. Her bir çocuğun biricikliği ilkesi göz ardı edilmektedir. Çocukların ilgi – yetenek - becerilerine ilişkin tercihlerini yapmalarına yardımcı olabilecek bilgi ve yorumlar maalesef ne eğitim kurumlarında nede aileler tarafından çocuğun yararına olacak şekilde kullanılamamakta ve nesnel ölçütler ışığında bir arşivleme yapılamamaktadır.

Her bir üst okula geçiş sürecinde kaygı, panik ve şaşkınlık aynı şekli ile sanki ilk defa yaşanıyormuşcasına tekrar etmektedir. Çocuklar – öğrenciler, aileler ve onlar ile çalışan eğitim çevreleri sınavların sona ermesi ile birlikte meyve vermesi beklenen ağaç misali çocuklardan iyi birer sınav sonucuna bağlı olarak iyi birer okula yerleşmeleri bekleniyor. İyi birer okul söylemi ise tam anlamıyla muamma.

Tercih yapmak birden fazla seçenekten kendimize uygun olanı en fazla istediğimizden en az istediğimize sıralamak neticesinde oluştuğundan tabiki öncelikle ne istediğimize karar vermeliyiz. Ne istediği hakkında bir fikri olmayan kişilerin mutlu olmaları, başarılı olmaları bir tesadüfe bağlıdır ve hayat tesadüflere terk edilemeyecek kadar ciddi ve geçicidir.

Tercihlerini yapacak olan öğrenciler için:

Tercih yapmanın ne kadar zorlayıcı ve kaygı uyandırıcı olduğunu bilerek bu yazıları kaleme alıyorum. Ülkemiz için var olan üniversite tercih sisteminin ve üniversite sisteminin iyileşmelere rağmen halen çok ciddi sorunlar barındırdığına inanıyor ve biliyorum. 16 – 17 yaşında bir genç insanın tüm hayatına yön vermek amacıyla başladığı hazırlık süreçlerinin akabinde sınavlar ve sonucunda tercih yapıyor olmasını ve tüm bu tercih sürecinde, yıllarca eğitim alınan eğitim kurumlarının etkisiz eleman oluyor olmasını, ailelerin çocukları hakkında nesnel değerlendirmeler yapamıyor olmalarını ve devletin gelecek 10 yıllar için meslekler ve sistemler hakkında gerçek öngörüler oluşturmuyor olmasını anlayamıyorum.

Bugün siz tercih yapacaksınız. Elbette bu konuda çeşitli yardımlar alacaksınız. Ben ise bu süreci nasıl işletmeniz gerektiği hakkında kısa ve öz olarak süreci yorumlayacağım. Değiştirebileceğiniz ve değiştirmenizin artık mümkünü olmayan süreçleri de göz önünde bulunduracağım, sizde önemseyin.

  • Üniversiteden ziyade hangi bölümde eğitim görmek istediğinize karar verin: Üniversite tercihi değil, kendinize uygun bir bölüm tercihi yaptığınızı unutmayın. Okulları biribirinden ayıran birçok özellik vardır. Bizim için asıl olan okul tercihi değil bölüm tercihimizdir.
  • Bölüm tercihi yaparken: Popüler olan, geleceği olduğu ifade edilen, ailenizin yönlendirdiği yada arkadaşlarınızın tercih ettiği bölümleri değil gerçekten kendi ilgi ve alakanızın olduğu beceri ve yeteneklerinize uygun bölümlere yönelin. Bazı bölümlerde sözel beceriler ön planda iken bazı bölümlerde görsel beceriler ön plandadır. Bu durum daha da ayrıntılandırılabilir. Temel kural şudur ki; tercih edecek olduğumuz bölümün bizden ne beklediğini bilmemiz gerekir. İnsanlar ile iletişim kurmaktan haz almayan bir sosyal bilimler çalışanı olabilir mi yada matematik bilgi ve becerisi olmayan bir mühendis düşünülebilir mi, çizim yeteneği olmayan iç mimar elbette güçlük yaşardı değil mi? Bölümlerin bize ne katacağı, ne istediği ve nasıl bir gelecek vaat ettiğini bilmeliyiz.
  • Üniversite tercihi yaparken: ne demiştik bizim esasında yaptığımız üniversite tercihi değil bölüm tercihi yapmaktır. Unutmayalım ki bölümler üniversite kurumlarının çatısı altında bizleri beklemektedir. Her üniversite bize sunduğu şartlar açısında farklılıklar gösterir. Üniversite tercihi yaparken ilk ve en önemli ayrıştırıcı özellik; tercih etmeyi düşündüğümüz bölümün o okulda hangi şartlarda, hangi kampüste, hangi hocalar ile birlikte ve hangi stratejiler doğrultusunda eğitim verdiği olmalıdır. Vakıf yada devlet üniversitesi ayırımına girmek yerine tercih edeceğiniz bölüme ilişkin size sunulacak hizmete dikkat etmelisiniz.
  • İl -yer- tercihi yaparken: her şeyin ekonomik olması gerektiği ilkesi gereği, tercih yapılmak istenilen bölümün yaşanılan ilde olması elbette en önemli tercih sebeplerindendir. Özellik ile il dışı tercihlerde tercih edilecek bölümün eğitim alanlarının nerede olduğu bilinerek tercih edilmelidir. Büyükşehirlerden il dışı tercih yaparak giden öğrencilerin gittikleri yerlere adapte olamadıkları, başarısızlıklar yaşadıkları ve hatta okulu terk ettikleri dahi görülebilmektedir. İl tercihi yaparken o ilin sosyo-kültürel özellikleri, pahalılık durumu, yurt olanakları, ulaşım seçenekleri açısından zenginliği, tercih edilecek bölüm açısından staj ve çalışma ortamlarına sahip olması il-yer tercihinde göz önünde bulundurulmalıdır. Unutmayın: Kendi yaşadığınız çevrede bir vakıf üniversitesinde istediğiniz bir bölümde eğitim görmek il dışında bir okulda eğitim görmekten daha ekonomik olabilir.
  • Tercih listesini hazırlarken: tercih listesi tamamen gerçekler ile oluşturulmuş bir liste olmalıdır. Hayali ve gerçekten uzak veriler ile tercih yapılmamalıdır. Her işin profesyoneli olduğu gibi tercih sistemini gayet iyi bilen alanında uzman kişilerden yardım alarak en çok istediğinizden en az istediğinize göre bir liste yapın. Unutmayın ki üstteki tercihi kazandığınızda alttaki tercihi kazanma şansınız kalmıyor. Bunu bilerek listenizi düzenlemelisiniz. Tercih listesi oluştururken, anlatmaya çalıştığımız tercih felsefesine uygunluk önemli olduğu gibi sayısal verilerin ve tercih sistemine ilişkin kurallara da uygun olması zorunludur. Unutmayın: Her tercih listesi şahsa özeldir. Kişiseldir. Tercih listeleri kişisel bilgi, beklenti, istek ve yeteneklere göre düzenlenmeli, ÖSYM'nin kullanıma sunduğu sayısal bilgi ve kurallara uygun olmalıdır.

Tercih yapacak olan çocukların aileleri için:

Uzun çalışma ve uğraşıların sonucunda tercih zamanı gelip çattı. Siz aile büyüklerine, yetişkinlere düşen en önemli görev; çocuklarınızın kendilerine uygun bölümler tercih etmelerine ön ayak olmaktır. Ekonomik ve sosyal gereklerinizi atlamaksızın çocuklarınızın tercihlerine saygı göstermek, destek olmak zorundayız.

Çocuklarınızı siz anne ve babalardan daha iyi tanıyan birinin olması mümkün değildir. Çocuklarınız ile bölüm tercihleri ve gelecekleri hakkında nesnel ve öznel olan yorumları biribirinden ayırarak bolca konuşup, tartışınız. Çocuklarınızın sizin ve tercih sisteminin profesyonellerinin yardımı ile kendilerine uygun bölümlerden oluşan tercih listelerini oluşturmalarına yardımcı olunuz.

Unutmayın: çocukların tercihleri siz yetişkinlerinde hayat akışına her anlamda etki edecektir. Birlikte yaptığınız tercihleri, birlikte yaşarsanız elbette siz ve çocuklarınız daha mutlu olacaktır.

Başarı ve mutluluğu birlikte yaşayacağınız bölümlerde öğrenci olmanız dileğiyle..

Oğuzhan Eyilik

Pedagog – Psikolojik Danışman 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuk Koruma Kanunu'na Göre Eğitim Tedbiri Uygulaması

Çocukların camide ne işi var

Çaresiz.