Normallik öldü hepimiz anormaliz
Normallik öldü
hepimiz anormaliz
Öğretmenler, öğrencilerinin normal olduklarını velilerine söyleyemiyor ya da çocukların normal olduklarına anne ve babaları ikna edemiyorlar, doktorlar hastalarının esasında pekde birşeylerinin olmadığını anlatamıyorlar, davranış bilimleri ile ilgilinenler ise bu işten para kazandıkları için normalliği değil anormalliği arıyorlar.
geçer inşallah
Hastayım
Hastasın
Hepimiz hastayız
Kadınlarımız
başta olmak üzere insan evladı hastalık hastası oldu. Bir derdi
olmayan, tasasızlıktan depresyona bağlıyor, olmadı obsesif
oluyor hiç bir şey bulamaz ise düşünüp düşünüp ölüm
korkusundan panik atak nöbetlerine tutuluyor. Kendinde bulamaz ise
çocuklarında arıyor ve muhakkak buluyor bir hastalık hali.
Hertürden
hastalığın yaşanmışlıkları, tanımı ve süreçleri nede olsa
hemen başucumuzda hazreti google da bulunuyor. Herhangi bir
hastalığın bizde olmasını sağlayan üç beş olası şikayet
zaten hepimizde heran mevcut.
Öğretmenler, öğrencilerinin normal olduklarını velilerine söyleyemiyor ya da çocukların normal olduklarına anne ve babaları ikna edemiyorlar, doktorlar hastalarının esasında pekde birşeylerinin olmadığını anlatamıyorlar, davranış bilimleri ile ilgilinenler ise bu işten para kazandıkları için normalliği değil anormalliği arıyorlar.
Çoğunluk
normal olmayı, arada bir rahatsızlık geçirmeyi kabul edemiyor.
Çoğunluk illaki bir farklılığının olduğunun inancında.
Örneğin çocuklarının normal bir çocuk olduğuna inanan anne ve
baba bulmak, aramak ile mümkün. Anne – babalara sorsanız
çocukları;
ya
geç konuşmuş ya da erken konuşmuştur
ya
geç yürümüş ya da belkide emeklememiştir bile
ya geç
tuvalet alışkanlığı edinmiş ya da kendi kendine tuvalet
ihtiyacını düzene sokmuştur
ya
tek başına uyuyamaz ya da karanlık korkusu yaşar
ya
başarısız ya çok başarılı
ya
çok sakin ya çok hareketli,
ya
çok zeki ya da aptaldır!
İşin
özü çocuklar anne ve babalar için hiçte normal değiller. Size
gelen anne – babaya bu çocuk normal dediğiniz de ise gözlerinden
okuyorsunuz ki için için ifade ediyor; bu adam da birşey bilmiyor,
benim görebildiğim anormalliği dahi göremiyor.
Çocuklar
ile ilgili durum bu iken yetişkinlerin kendileri içinde pek farklı
düşündükleri söylenemez. Örneğin berbere gidiyorum bir süre
sonra muhabbet mesleklere geliyor ve hemen başlıyor bizimde bir
psikoloğa ihtiyacımız var. Neden sorusunu sorduysam işte o zaman
başlıyor anlatmaya. Bende normalliğin savunucusu olduğumdan
dinliyorum ve en sonunda esasında normal bir yaşam yaşıyorsunuz
diyorum. Her gün onlarca insanı ustura ve çeşitli aletler ile
traş eden biri tüm o traşlar süresince onlarca farklı kişilik
ile iletişim halinde olabiliyor iken nasıl anormal olabilir.
Kısacası diyorum sen anormal bir duygu dünyasına sahip olsan
burada çalışamazsın.
Korkuyorum
günün birinde ben normal değilim deyip işe gitmeyecek insanlar.
İşe gitmez ise insanlar inanın benim suçum değildir.
Herşey
anormallik ile adlandırılır iken sadece insan canlısı değil
bunu yaşayan elbette. Doğada olup biten her ne var ise bu
tanımlamadan payını alıyor. Bu sene aşırı sıcaklar olacak, bu
sene olağanüstü yağış olacak, kuraklık olacak vb tüm bu
ifadeler kendimize dair anormallik düşüncesini doğayada
yansıttığımızı gösteriyor. Oysa ne insan olarak biz de nede
doğada olan biten her ne var ise ilk defa olmuyor ve son defada
olmayacak.
Özellikle
de doğada herşey mümkün olan ölçüler dairesinde hareket
ediyor.
İnsanlık
ise kendine güvenini yitirdiği, yaşamını, düşüncelerini,
emeğini, geleceğini birilerine emanet ettiği andan itibaren
normalliğini yitirdi ancak bu hastalık sahibi olmak ile ilgili
olmayıp iradesini devretmek ile ilgilidir.
Oğuzhan
Eyilik
Yorumlar
Yorum Gönder