Kayıtlar

Kasım, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zamane problemleri 4.

Resim
Haçlı artıkları Herhangi bir üretim yapmaksızın yaşamlarını devam ettirebilecek güce ve iktidara sahip vaizlerin ve onlara tabi olanların iftiralarının önü arkası kesilmeden devam ediyor. Haçlı seferlerinin müslüman coğrafya üzerinde görünürlüğünü yitirmesinin üzerinden bir kaç yüzyıl geçmiş olmalı. Evet haçlılar yoklar ortalıkta ancak topraklarımızda bıraktıkları artıkları ise fazlasıyla mevcut. Üzerlerindeki cübbelerinde haç simgesi yok, istavroz da çıkartmıyor bu haçlı artıkları. İsimleri bu toprakların çocuklarına verilenlerden, ellerini açıp dua eder gibi de yaparlar. Bunları kardeşimiz zannederiz. Dillerinden dökülenleri bildiğimiz, anladığımız ve hükmü sabit olan nizama (kitaba) göre sorgulamıyor olsak emin olurduk onlardan. Yalan ve iftiralarını ara ara ve kısım kısım olarak halka ifşa etmekte olan bu düzenbazlar Allah adına konuştuklarını, Onun Rasulünün hükmünü yerine getirdiklerini ve O Rasulün mirasçısı olduklarını ifade ederek güven telakki etmek isterler.

Zamane problemleri 3.

Resim
Modern yaşamın yapaylığı Modern yaşam, kolay yaşam, basit yaşam ve çekirdek aile yaşamının getirilerinin pek çok sevilen tarafı var ancak süreç içerisinde ortaya çıkan hastalıkların, kimyacılar tarafından imal edilen "ilaç"isimli "şeyler" ile çözülebilmesi de çok mümkün olmuyor. Günümüzün konuya muhatap insanı, işinden evine, evinden işine rahatlık içerisinde gidip-gelmesini , alış verişlerini güven ve huzur içerisinde yapabilmesini, istediğine istediği zaman ulaşabilecek uzaklıkta olmasını, mümkün olduğu kadar çok para kazanabilmesini, bir en fazla iki çocuk anne-babası olmanın yeterli olduğunu, çocukları için özel gıdadan özel okula devam eden bir hayat akışı sağlayabilmeyi başarılı bir hayatın temel yaşam varsayımları olarak kabul etmektedir. Her doğal olanın yerini doğal olmayan ile yerini değiştirdiğine şahit oluyoruz. Hayata devam etmemizi sağlayan her ne türden gıda maddesi var ise hepsi doğal sistemin dışında üretilerek organize sistemler taraf

Zamane problemleri 2.

Resim
Gerçeklik algısı ve sanal dünya  Gerçekliğin ne olduğuna ilişkin bilinçli ya da bilinçsiz olarak sahip olduğumuz değerler vardır. Gerçeklik kimimize göre an ve an yaşanılandan başkası değil iken bir başkasına göre gerçekliğin bu yaşam ile ilgisi yoktur. Ya da gerçeklik, beş duyu organı ile ulaşılabilenler olarak tanımlanabildiği gibi sezgi ve duyuş ile de varlığının kabulü mümkündür. Zamanımızda herhangi bir şey hakkında hemen yanı başımızdakinin ne söylediği, ne hissettiği, ne duyduğu hiç bir şekilde ilgimizi çekmiyor iken sanal olarak her daim yanı başımızda olan sanal gerçekliklerin her beğenisi, her yorumu ve düşüncesi her şeyden daha önemli hale gelmiş durumda. Bizim ile birlikte yaşamını devam ettiren her ne var ise; canlı, sistem, kural her birinin varlığına kör olmuş durumdayız. Her ne arıyorsak uzaklarda aramayı mecburiyet olarak hissetmekteyiz. Varlığımızı, düşlerimizi, düşüncelerimizi, umutlarımızı çok uzaklardan gelebilecek olan bir paylaşımın varlığına teslim

Zamane problemleri 1.

Resim
Bin yıl öncede iki bin yıl öncede Allah aynı Allah iken, Allah'a rağmen gücü, egemenliği, rızkı, güvenliği, bereketi ve yasayı elinde bulundurduğuna inanılan put kavramı değişip durdu. Puta inananların putları günün ve toplumun şartlarına göre değişti çeşitlendi. Allah ise. Allah güncellenmeye ihtiyaç duymayacak olandır. Allah yaratılan değil yaratan olmakla birlikte bilinen maddi bir varlık halinde olmadığından Allah'ın yarattığına uymasını beklemek cahillik olurdu. Allah'ın varlığının sınırları kişilerin inancı ile oluş kazanır. Allah'a inananlar arasında insanlara rehberlik etmek için Allah tarafından aracısız olarak görevli kılınan peygamberlerin var oldukları zamanlar dışında Allah inancı zamanın hep gerisinde kaldı. Allah'a inananların inanışlarının güncellenmesi gerektiği fikri hiç bir zaman inanmışlar arasında öncelik kazanmadı. Allah, zamanın ve topluluğun ihtiyacına göre bulunduğu yerden yaşantının devam ettiği yere nüfuz etmedi. Allah uzaklarda bir y