Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zamane problemleri 4.

Resim
Haçlı artıkları Herhangi bir üretim yapmaksızın yaşamlarını devam ettirebilecek güce ve iktidara sahip vaizlerin ve onlara tabi olanların iftiralarının önü arkası kesilmeden devam ediyor. Haçlı seferlerinin müslüman coğrafya üzerinde görünürlüğünü yitirmesinin üzerinden bir kaç yüzyıl geçmiş olmalı. Evet haçlılar yoklar ortalıkta ancak topraklarımızda bıraktıkları artıkları ise fazlasıyla mevcut. Üzerlerindeki cübbelerinde haç simgesi yok, istavroz da çıkartmıyor bu haçlı artıkları. İsimleri bu toprakların çocuklarına verilenlerden, ellerini açıp dua eder gibi de yaparlar. Bunları kardeşimiz zannederiz. Dillerinden dökülenleri bildiğimiz, anladığımız ve hükmü sabit olan nizama (kitaba) göre sorgulamıyor olsak emin olurduk onlardan. Yalan ve iftiralarını ara ara ve kısım kısım olarak halka ifşa etmekte olan bu düzenbazlar Allah adına konuştuklarını, Onun Rasulünün hükmünü yerine getirdiklerini ve O Rasulün mirasçısı olduklarını ifade ederek güven telakki etmek isterler.

Zamane problemleri 3.

Resim
Modern yaşamın yapaylığı Modern yaşam, kolay yaşam, basit yaşam ve çekirdek aile yaşamının getirilerinin pek çok sevilen tarafı var ancak süreç içerisinde ortaya çıkan hastalıkların, kimyacılar tarafından imal edilen "ilaç"isimli "şeyler" ile çözülebilmesi de çok mümkün olmuyor. Günümüzün konuya muhatap insanı, işinden evine, evinden işine rahatlık içerisinde gidip-gelmesini , alış verişlerini güven ve huzur içerisinde yapabilmesini, istediğine istediği zaman ulaşabilecek uzaklıkta olmasını, mümkün olduğu kadar çok para kazanabilmesini, bir en fazla iki çocuk anne-babası olmanın yeterli olduğunu, çocukları için özel gıdadan özel okula devam eden bir hayat akışı sağlayabilmeyi başarılı bir hayatın temel yaşam varsayımları olarak kabul etmektedir. Her doğal olanın yerini doğal olmayan ile yerini değiştirdiğine şahit oluyoruz. Hayata devam etmemizi sağlayan her ne türden gıda maddesi var ise hepsi doğal sistemin dışında üretilerek organize sistemler taraf

Zamane problemleri 2.

Resim
Gerçeklik algısı ve sanal dünya  Gerçekliğin ne olduğuna ilişkin bilinçli ya da bilinçsiz olarak sahip olduğumuz değerler vardır. Gerçeklik kimimize göre an ve an yaşanılandan başkası değil iken bir başkasına göre gerçekliğin bu yaşam ile ilgisi yoktur. Ya da gerçeklik, beş duyu organı ile ulaşılabilenler olarak tanımlanabildiği gibi sezgi ve duyuş ile de varlığının kabulü mümkündür. Zamanımızda herhangi bir şey hakkında hemen yanı başımızdakinin ne söylediği, ne hissettiği, ne duyduğu hiç bir şekilde ilgimizi çekmiyor iken sanal olarak her daim yanı başımızda olan sanal gerçekliklerin her beğenisi, her yorumu ve düşüncesi her şeyden daha önemli hale gelmiş durumda. Bizim ile birlikte yaşamını devam ettiren her ne var ise; canlı, sistem, kural her birinin varlığına kör olmuş durumdayız. Her ne arıyorsak uzaklarda aramayı mecburiyet olarak hissetmekteyiz. Varlığımızı, düşlerimizi, düşüncelerimizi, umutlarımızı çok uzaklardan gelebilecek olan bir paylaşımın varlığına teslim

Zamane problemleri 1.

Resim
Bin yıl öncede iki bin yıl öncede Allah aynı Allah iken, Allah'a rağmen gücü, egemenliği, rızkı, güvenliği, bereketi ve yasayı elinde bulundurduğuna inanılan put kavramı değişip durdu. Puta inananların putları günün ve toplumun şartlarına göre değişti çeşitlendi. Allah ise. Allah güncellenmeye ihtiyaç duymayacak olandır. Allah yaratılan değil yaratan olmakla birlikte bilinen maddi bir varlık halinde olmadığından Allah'ın yarattığına uymasını beklemek cahillik olurdu. Allah'ın varlığının sınırları kişilerin inancı ile oluş kazanır. Allah'a inananlar arasında insanlara rehberlik etmek için Allah tarafından aracısız olarak görevli kılınan peygamberlerin var oldukları zamanlar dışında Allah inancı zamanın hep gerisinde kaldı. Allah'a inananların inanışlarının güncellenmesi gerektiği fikri hiç bir zaman inanmışlar arasında öncelik kazanmadı. Allah, zamanın ve topluluğun ihtiyacına göre bulunduğu yerden yaşantının devam ettiği yere nüfuz etmedi. Allah uzaklarda bir y

Müdahale etme yeteneğini yitiren iyilik

Resim
İyilik ve kötülüktür ilk insandan bu yana yegane sorun. İyilik ve kötülük etrafında oluşur aklınıza ne geliyorsa. Teknoloji, din, siyaset, felsefe, psikoloji... Din dediğimiz her ne var ise işte tüm bunların da yegane sorunsalı iyilik ve kötülüktür. Din olarak bilinmeyen ancak işlevi gereği herhangi bir dinin insana ulaştığı ve etki ettiği kadar insana dokunan her ne var ise işte onlarda iyilik ve kötülüğün temsiliyeti ile meşguldürler. Dünyanın her bir yanında sayısız tane iyilik örgütü dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek derdi ile yanıp tutuşurken, birey denilen insan kişisi birçok özelliğini terk etmiş olduğu gibi iyilik haline ilişkin müdahale etme yeteneğini de yitirmiş durumda. İşin esası insan sadece iyilik durumunda değil müdahil olma, müdahale etme ve müdafaa etmek gibi özelliklerini terk etmiş durumda. Bazıları bu iyilik sorumluluğunu öteki dünyaya, bazıları devletlere, bazıları da örgütlere terk etmiş durumda. Kendi gözü ile görüp, kulağı ile duyan

Cumadan önce

Resim
İnsanlık tarihinde neredeyse hiçlik konumundaki varlığımızı abartmanın ve bunu olmayacak şeyler ile olamayacak olmasına rağmen değerli kılmaya çalışmanın pekte bir manası yok. Kendiliğine olması gerekenin ötesinde bir anlam yükleyen insan elbette bir farklılık yaratmak adına sıradan olan yaşamın akışını dahi hadi kavramlaştıralım kimi analiz ve kimi sentez boyutu ile birlikte kurgulayıp bunu bir üst aklın rehberliği altında daha değerli ve başarılı kılmak istemektedir. Bugün büyük bir çoğunluğumuz sözde yanlış ve veya eksik olan kendiliğimiz, geleneğimiz, kişisel düşünce ve aklımızı pek çok noktada sorumluluğunu devretmiş durumdayız. Denemekten korkan, bildiği halde yapamayan, yaptığından şüphe eden, özgün ama eksik olmaktansa taklidi devam ettiren bir garip insanlık hali yaşıyoruz. -------------------------- Şimdinin insanı eş bulmanın yada bulamamanın inceliklerini nasıl ki kitaplarda arıyorsa sonrasında da kendini kitaplara mahkum etmiş durumda. --------------------------

Basit bir gözlem, olgu, algı ve soru

Resim
Bir toplu taşıma aracındasınız ve alabildiğine kalabalık. Erkekler ve kadınlar ayakta. Bir erkek kalkıyor inmek için kapıya yöneliyor. Boşalan koltuğa ise hemen yakınında olan erkekler oturmayıp biraz uzakta dikilen kadına yer veriyorlar. Olay ve gözlem bu.. Şimdi erkeklerin bu davranışının altında yatan onları yönlendiren nedir. Soruda bu.. Kadında onlar (erkekler) gibi genç onlar gibi işe gidiyor onlar gibi telefonu ile meşgul ve her iki tarafta (cinsiyette) İstanbul trafiğinin çilesini her gün yaşıyor yani cinsiyetler dışında her şey aynı. Kadın ve erkek cinsini eşdeğer gören algı yaklaşım ve her nevi sisteme göre eğer ki denk iseler bu davranış neden. her iki tarafta esasında modern sosyoloji ve ekonomi kuramlarına göre yaşamak daha iyi yaşamak için diğerinin tepesine binmeye muhtaç. Yani birinin diğerine yardım etmesi gibi şeyler rekabetçi yaşantının hiçte düşüneceği yapacağı şeyler değil. Sorunda bu.. Bu noktada birbirinden farklı ama aynı sonucu üreten yaklaşımlar olabilir

Bedensiz gölgenin ardında

Resim
bedensiz bir gölgenin ardındayım bazen istiklal'de arıyorum, karanlık odalarda bazen küçük ayasofaya'dan sultanahmet'e yol alırken bayazıt'ta çaylanırken bakındığımda oluyor malum bedensiz bir gölgenin aşkı bu olmayana, olmayacak duygular ile varmak varacak, tutacak, sarılacak olanın olmayışı yağmur yağıyor ben ıslanıyorum soğukta üşüyorum ve benim bir şemse ihtiyacım var gölgeye kapılmışsan, güneşte yanmayı bileceksin bilmem ki birilerinin fısıldadığı sözler mi bunlar gölgesi ile varlığına aşk beslediğim hergüneş gören yerde gölgenin takibinde doğudan doğup batıdan battığı sürece bir ben olacak gölgeye muhtaç yağmurlu bir İstanbul günü oğuzhan eyilik 15.02.2013

Kısa kısa kısacası - 6

Resim
Ölümün nereden geldiği önemlidir TC Başbakanı Sayın Ahmet Davutoğlu, Fransa'da katledilen karikatüristlerin öldürülmesine tepki amaçlı kol kola girdiği birlikte açıklamalarda bulunduğu mevkidaşlarından hangisi ABD'de katledilen gençlerin ölümü üzerine yürüyüşe geçer acaba.. Avrupa ve onun antisosyal çocuğu ABD'nin kime nasıl sırtını döndüğünü göremeyen canları yandığında onlar için ağlayan ve hatta bende sizdenim diyecek kadar basiretsiz olanların sadece sıradan kişiler olduğu bir dünya güzel bir dünya olabili rdi. Velhasıl abd de öldürülen gençleri görmezden gelenler için; Siz her ne kadar bende sizdenim desenizde onlar sizi ancak kullanırlar sizin herhangi bir değeriniz onlar nezdinde yoktur.. Bürokratlar Devlet bürokrasinin yukarıdan aşağıya yönetimi, meyhane yada cami yada tekke yada kahvehaneden birbirini tanıyan tiplerin egemenliğine geçmiş ise fark edin artık şunu ki orada adalet kalmamıştır. Bir el yukarıdan aşağıya sistemi istediği gibi di

Kısa kısa kısacası - 5

Resim
Dostlar alışverişte görsün.  Var olduğu dönemin iktidarına göbekten bağlı bir sendikal hareketin kazançları mıdır yoksa kaybettirdikleri midir konuşulması gereken. Sendikal hareketi dahi kendi geleneğine göre yorumlayan bir yerlere varmak, makam elde etmek için sendikalı olan bir topluluk içerisinde yaşıyoruz.. Amacının hak ve adalet olduğunu ifade eden tüm yapılar gibi sendikal hareketlerde çıkar birlikteliği yapmak, hükumet yalakalığı yapmak, üç kuruşa tav olmak, hal ve tavır davranışından uzak durmalıdırlar.. Hey bugünün seçkinleri birgün size kimse inanmayacak çünkü söylenecek yalan kalmayacak.. Rahatsızlık Rahatsız değilseniz rahatsınızdır.. O zaman ne diyor ki bu adam demekte hakkınızdır. Sözlerim ve anlam Söylemek istediğimi bir başka söylemim ile söylemek zorunda kalışım ve sonrasında söylediklerimin esasında benim söyleme şeklim ile değilde söylemimin muhatabının anlayışı ile sınırlı olduğunu anlamam arasında geçen süreç varya işte o b

İddia dediğin hile ve yalan

Resim
İddialarımızı, üst üste koysaydık belki arşa değmezdi ama boylarımızı fazlası ile geçerdi. Gelin görün ki iddialarımızın birer yalan ve hile olduğunu gördükten sonra her bir iddia için bir kere bin kere daha pişman olmak gerekli hala gelmiştir. Hiç bir şey olmadı değil. Hile - yalanlar ile yani iddialarımızın sonucunda ceylan derili koltuklar, çokça sıfırı olan karlılıklar, 4 çeker 3000 cc araçlara kavuşulmuş olması da bir sonuçtur. Olması gereken yerine, olanı biteni zaten izleyebiliyoruz. Çoğunluk halinden memnun, bir azımız ise kızgın bana neden yok diye, çok azımız ise avanak görülüyor çoğunluğumuz tarafından.. Velhasıl olan oluyor. . Bizde seyre düşkünüz. Mutluyuz yedi güzel adamın hikayeleri ile. Yedi tepe peşkeş çekilirken. Yedi kıta kan ağlarken. Yedi gün durmadan haberini alırken ölümlerin.  Tapınılması gereken yerine başka şeylere tapınandan daha tehlikeli olmadığını hatırlatır, iddialarını ayağının altına alıp yükselen ve başka birilerinin iddialarının nesnesi

Kısa kısa kısacası - 4

Resim
Haram Haram lokma haram makam haram yol haram kazanç haram yaşam.. Tüm sınavların sorularını çalıp kendi cemaatinden-grubundan-örgütünden tiplere-müritlere-kullara-üyelere peşkeş çekip sonra haram helal - hak adalet - bu taraf o taraf kıyası yapacak rezillere inanan var mı.. Bu arada hedefe giden yolda her bir haltı mübah gören beyinsizlerin yegane çöplüğü bizim ülke.. Bakmayın bazılarının şuan ağızlara sakız edilen cemaate giydirmelerine kendi mensupları için her türlü rezilliği görmezden gelenler sizleride biliyoruz. . Zümre - İktidar Devlet bürokrasinin yukarıdan aşağıya yönetimi meyhane yada cami yada tekke yada kahvehane den birbirini tanıyan tiplerin egemenliğine geçmiş ise fark edin artık şunu ki orada adalet kalmamıştır.  Bir el  tüm sistemi kendine göre  yukarıdan  aşağıya dizayn etmektedir. . Hayatta iktidar da geçici ve sözün özü geçici olan şeylerin hevesine kapılıp alçaldıkça alçalmayın..  Adaleti olmayanın hayrı da şerdir.. Meczup Her meczup gördüğümde g