Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Cemaatlerin "bizi" ile ve bireyin "beni" arasında insan – 2

İnsan olarak dünyaya gelmiş olan her canlının " birey" olarak hayatını devam etmesi mümkün ama zorunlu değildir. İmkan dahilinde olanı zaman içerisinde kazanmak yada kaybetmek insan iken birey olabilmek – sorumlu olabilmek sürecidir var oluş sorunu . Tercihini kendinden yana kullanan kişi insan olmanın bir adım ötesine geçip insan bireyi olarak yaşadığı zamana kendinden bir şeyler katabilir. Kelama ve sorguya muhatap olan insan bireyidir. Tüm ülkede ve dünyada her inanç sistemine ait binlerce cemaat yapısı var ve bu binlerce yapı esasında insanın birey olabilmesi önünde en büyük engellerden bir tanesi. Tüm cemaatlar insana bizden ol ve bizim ol, herşeyin ile bizim içimizde yok ol demekte ve bu söylemi kendice de kutsal öğeler ile beslemektedir. Birey olmayı rededen insanın dünyaya katacağı bir rengim yoktur demesi gerekiyor ki bu insanlığına ters. İnsan dünyada var olmak için bulunmaktadır derken tamda kaste edilen o var oluş birey olabilmektir. Sıradan he

Siyaset ve siyasi tavır

Resim
Günümüz siyasi yaşamı ve olan biten herşey hakkında yaptığımız yorumlar bazıları için kafa karıştırıcı olabilir. Kendimizi anlatmakta güçlük çekiyor olabiliriz. Bazı şeyleri ifade etmek gerekiyor ki belkide anlaşılabilelim. Bizler siyaseti babalarımızdan öğrenmiş olabiliriz. Babalarımız elinde video çalar ile memlekette köy köy, mahalle mahalle gezerdi. Siyasetin ne olduğunu işte o gezmelerden ve şuan için ismini zikretmek istemediğim herkesin rahatlıkla tanıdığı yaşayan ve vefat etmiş kişilerin sözlerini – hatipliklerini dinlerken öğreniverdik. Öğrendik ve her seçimde tarafımız belliydi. Bazen acımasız olduk ama açık ve net olduk. Gizli kapaklı işler çevirmeyi bilmedik. Evet siyaseti daha dün öğrenmedik. Bazılarının yaptığı gibi bir emir ile sosyal medyadan hesap açıp istenilenleri yazıp çizip paylaşmadık. Her aile ve çay muhabbetimizin yegane yemişiydi siyaset. Bazen kırdık ve bazen de kırıldık ama dert etmedik, kindar olmadık. Her seçimden önce olacaklar hakkında b

Kısa kısa kısacası - 3

Resim
İETT. Dediysem MAN marka körüklü ve körüksüz otobüsler Afyonu İETT'lerde patlayan bir insan arıyorsanız işte o benim. Otobüslerde geçen bir ömür pekala mümkün bir kaç saat gider iken ve bir kaç saat gelir iken harcanan zamanlarda edinilmiş ne kadar çok şey var ve bizde çoğu zaman farkın da değiliz. Mesela ben kitap okuma alışkanlığını İETT'lerde geliştiren biriyim ve dahada ileri gidip sanırsam koşullanıp düşünmeyi de bu araçlara bağladım. Ne zaman bir İETT yolculuğu yapı versem bir anda algılarım açılıveriyor. İETT'lerde çokca yolculuk ettiğimiz geçmiş zamanımızda walkman kulaklığı ile ne kadarda içselleştirmiş olduğumuz bir hayattı. Sadece size özel söyleniyor gibi kulaklarınıza ve oradan ruhunuza teneffüs eden sesler. Bir gazete, bir kulaklık ve birde kitaptan oluşan yolculukların nereye gittiğinin yada ne kadar geç kalındığının pek bir anlamı yoktu. Aksine dinlenilecek müzik (elbette yeteri kadar pil), okunacak birşeyler var ise yolculuk dahada uzamalıyd

Çocuk Koruma Kanunu'na Göre Eğitim Tedbiri Uygulaması

Resim
Her çocuk herhangi bir çocuk kadar değerlidir, önemlidir, hizmete ve topluma katılmaya hakkı vardır. Giriş Tedbir Uygulamaları Suça Sürüklenen Çocuk yada Okul Çağı Çocuğu Eğitim Tedbiri Uygulaması Eğitim Sistemi, Yenilikler ve Beklentiler Giriş Değişen ve değişirken standartları aynileşen dünya bu ayniliği sadece teknolojide ve yaşam koşullarında değil, bireyin (çocuk-kadın-erkek) hak ve ödevlerinde de mecburi kılmaktadır. Ülkelerin kendilerine has olan hukuk sistemleri ve mevzuatları, birlikte hareket ettiği diğer ülkelerin ki ile pararlellik göstermesi beklenmektedir. Türk hukuk sisteminin genelinde olduğu gibi çocuklara ilişkin yapılanmasında da uluslararası sözleşmelerden doğan sorumluluk ve denetimlere açıklık sağlanmaktadır. Ülkemizden çocuklara dair hukuk sistemi, uluslararası sözleşmeler ve kabullerin yanında yurt içerisinde yapılan çalışmalar neticesinde 2005 yılında hali hazırda yürürülükte olan Çocuk Koruma Kanunu yasalaşmış ve kanunun gereği olan düzen

Cemaatlerin "bizi" ile bireyin "beni" arasında insan - 1

Resim
Bakmayın bugünlerde cemaat deyince bir kesim insanın akla geldiğine. Aslı ve astarı olmayan ve gerçeklik ile hiç bir alakası olmayan kocaman bir kandırmacadır bu durum. Türkiye'de her bireye bir cemaat düşmese de sayısı tam olarak belli olmayan ve esasında pekala sosyal bilimler araştırmacıları içinde bir araştırma konusu olacak kadar cemaat var. Cemaat deyince bugün akla ilk gelenler ise bundan 10 yıl kadar öncesinde varlıklarının göstergesi her şeyden uzak dururlardı ama bugün hiçte öyle değil. Ben cemaat deyince içerisinde onlarca ayrı inanç sisteminin ve yaklaşımının olduğu yapıların tamamını algılayanlardanım. Cemaat yapıları içerisinde bir kesimi adlandırmak istediğimde ise o cemaat yapısının öne çıkan efendisi yada belirgin özelliği ile birlikte o cemaati anarım. Örneğin Mahmud Es'ad Çoşan Cemaati, Fethullah Gülen Cemaati, Süleymancılar Cemaati, İsmailağa Cemaati, Adıyaman Cemaati, Magazine Haber Olan Kadınlar Cemaati, Kısır – Börek Günü yapan Kadınlar Cemaati, Kah

Aldım kalemi elime sonrası klavye ile kopya – 1

Resim
Anlatmak istesem, bilmem ki anlaşılır mı? Anlaşılmasını istediğimiz bir halimiz yok ise vah bize değil mi? Anlaşılmak istiyorsam ve birileri beni anlayacak olursa ne yaparım acaba? Yada mesleki literatürümün bir parçacık da yalanı olan "seni anlıyorum" klişesi gerçekten de gerçekleşiyor olsa acaba Amerika atom bombası patlatmış olur muydu? Anlaşılmak için ne kadar çabalıyoruz bilmiyorum ki? Anlaşılmak için giyinip – kuşanıyoruz öylemi? Anlaşılmak için bunca çaba sarfederken acaba hep zorumu tercih ediyoruz? Anlaşılmak için neler yaptığınıza bir bakın, bir ara olur mu? Ya hu bu soruların ardı arkası kesilmeyecek mi? Anlaşılmasını istiyor olduğum şeylere sancı duyuyorum diye düşündüğümü varsaydığımda, bir aşkın yoluna yol almış giderken, sağında-solunda ne var ise onlara tesir ederken, ister istemez mesul olurken neyi anlatacaksın ve kimden neyi bekleyeceksin? Anlatmak istediğimin derdine mi yanayım yoksa mesul oluşumun korkusuna mı? Bilmem ki anlatmak istedikler

Stres dediğiniz şey kendi başına çalışıp duran bir televizyondur

Resim
Stres kendi başına bir hastalıktır yada değildir, azı ve çoğu nedir ne değildir tatışabiliriz ancak neredeyse herkesin fiziksel yada fiziksel değil hastalıklarının sebebi olarak stres suç faili olarak ifade edilir. Peki, bu kadar bizden, hayatımızın heryanında birlikte olduğumuz stres nedir ki? Stresin ne olduğuna ilişkin, psikolojik ve tıbbi saptamalara, tanımlamalara, sebep ve sonuçlarına ilişkin bir sürü daha bilgiye herhangi bir kişi rahatlıkla ulaşabilir. Peki ben nedemek istiyorum; Stres dediğiniz şey hiç bir izleyicisi, dinleyeni olmayan bir televizyonun herhangi bir kanalının elektirik sarfiyatını devam ettirir şekilde çalışmaya devam etmesi halidir. Televizyon kendi başına günün herhangi bir vakti, herhangi bir televizyon kanalı ve herhangi bir program nedeni ile açık ama hiç bir canlı yada cansız varlık o televizyon ile iletişim halinde değil. Yapılması gereken nedir? O televizyonun ömrünü uzatmak ve ondan daha fazla fayda sağlamak için gereksiz çalışmasının ö

Bosna açık hava insanlık trajedisi

Resim
Biliyorum ki ne ben bir seyyahım nede birlikte olduğumuz kardeşlerim. Bizim nereden nereye gideceğimiz ve nerelerde ne yapacağımız dahi belirlenmişti. Hatta nerede hangi duyguları yaşayacağınız bile. Gidebildiğiniz yer yaşadığınız çağda bir anlamda gözlerinizin önünde ve cinayetlerin sesi kulağınızda vede sözde medeniyetin ortasında yaşayan Bosnalıların memleketi ise işte o zaman herşey biraz daha farklı anılabilir. Savaşlar, katiamlar, yıkımlar, cinayetler, yaşam mücadelesi, açlık, sefalet, soykırım, tecavüz ve aklınıza ne kadar daha insan için tehlike var ise bütün bunlar sanki tarihte bir zamanlar oluvermiş yada bizlerden çok uzaklarda bir yerlerde olduğu ifade edilmiş gibi geliyor. Oysa Bosna Halkı bunu dünyanın gözleri önünde yaşadı. Görmediler ve işitmediler, sanki tüm duygularını yitirmiştiler ve sadece izliyorlardı. Öldürülen insanlar, tecavüze uğrayan bedenler, katledilen bebekler ve herbiri dünyaya miras olarak bırakılmış, köprüler, hanlar, camiler, kiliseler, kütüph

Aile bireyleri için bir etkileşim önerisi

Resim
Sarılmak ya da kucaklaşmak nasıl tabir ederseniz edin mutluluk ile üzüntü arasında kalan ne kadar duygu var ise onu paylaşabildikleri yegane eylemdir. Günümüzde sarılmanın ne kadar sağlık kazandırıcı, mutluluk verici, rehabilite edici bir yanı olduğu neredeyse unutuldu. İlişkiler uzaktan merhabalara yada nasılsınızlara indirgendi. Sosyal hayatın dönüştüğü bu durum aile içi iletişimi ve hayatıda aynı şekilde etkiler oldu. Anne, baba ve çocuk/lardan oluşan yada buna eklenecek olan diğer aile bireyleri ile birlikte en küçük aile bireyinden en büyüğüne kadar herkesin biribirini sıcacık kucakladığı ve bunu aile bireylerinin her birinin haftada bir gün için yönlendirici olduğu bir sistem kurabiliriz. Evet belki bu işi bir mecburiyet ve sistem halinde yapmak zor gelebilecektir. Ancak unutmayalım babası ile asla kucaklaşmamış erkek çocuklarının yaşadığı bir ülkede bazen zorunluluklar değerlidir. Her hafta bir aile bireyi yönetici olacak ve aile bireylerinin hepsinin birlikte olduğu

Tercihler zamanı geldi ne yapacağız

Resim
Bütün önemli süreçlerin akabinde bir yol ayrımı, benzerler ya da farklılar arasından kendimize en uygun olanı tercih etmek zorunda kalırız. Ülkemizde tercihler süreci hep sancılıdır. Tercih yapmak zorunda kalan öğrenciler genel olarak sınav sonuçlarına göre tercihler yapmak zorundadırlar. Her bireyin dünyaya katacağı ve başarı ile mutluluğu birlikte yaşayacağı beceri ve özellikleri vardır. Ülkemizde rehberlik hizmetleri bu anlamda tam bir fecaat halindedir. Her bir çocuğun biricikliği ilkesi göz ardı edilmektedir. Çocukların ilgi – yetenek - becerilerine ilişkin tercihlerini yapmalarına yardımcı olabilecek bilgi ve yorumlar maalesef ne eğitim kurumlarında nede aileler tarafından çocuğun yararına olacak şekilde kullanılamamakta ve nesnel ölçütler ışığında bir arşivleme yapılamamaktadır. Her bir üst okula geçiş sürecinde kaygı, panik ve şaşkınlık aynı şekli ile sanki ilk defa yaşanıyormuşcasına tekrar etmektedir. Çocuklar – öğrenciler, aileler ve onlar ile çalışan eğitim

Kısa kısa kısacası - 2

Resim
Çocuk Teslimi En anlaşılır ifadesiyle boşanmış yada boşanmak üzere ayrılmış olan çiftlerin çocuklarının bir ebeveynden alınıp diğerine teslim edilmesi işidir. Taraflar gönüllü olarak çocuklarının diğer tarafla iletişim kurmasını istemediği durumlarda Aile Mahkemeleri karar alır ve İcra Müdürlükleri bu kararı uygular.. Kasko KASKO anlayışımız bile bir acayip millet olarak. İnsanlarımız genelde evlerini ve araçlarını KASKO'latırlar ama garip olan odur ki KASKO şartları bozulmasın bir sonraki dönemde daha uygun ücrete KASKO yapılabilsin diye oluşan hasarları ya yaptırmaz ya da ücretini ödeyerek yaptırırlar. Camilerde çocuklar Yaz ayları geldi ve birkaç aylığına camilerde çocuk sayısı artış gösterecek. Geçici süreliğine oluşacak bu durum için camiler ne kadar elverişlidir ki. Ancak camilerdeki halı kaplamalı ibadet alanları çocukları top oynamak, koşturmak ve güreş yapmak için gayet uygundur ama yaşlılara çenenizi kapayın demek gerekiyor. Adam işte camiye yolu ölmeden

Gerçekten çocuklar nerede

Resim
Bir çocuk düşünün ama bu çocuk mümkün ise kendi çocukluğunuz olsun. Sonrasında günümüz çocuklarının çocukluk hallerine bir bakın ver neyin ne kadar yanlış devam ettiğini anlayın. Çocuklar televizyon, bilgisayar, oyun konsolları ve tabletler arasında bir yaşamın kısır döngüsüne mahkum edildi. Şehirlerde yaşayan çocuklar toprağın pis – kirli olduğunu ve ancak belki saksılarda tutulması gerektiğini düşünüyor olduklarının farkında mısınız? Şehirde yaşayan çocukların sebze ve meyvede çürümenin ne olduğunu bilmediklerinin farkında mısınız? Çocukların bayatlamak ne demek olduğunu bilmediklerinin farkında mısınız? Çocukların musluktan akan suyun içilebilir olabileceğini bilmediklerinin farkında mısınız? Çocukların bir başkasına güvenip oyuncaklarını teslim edebileceğini bilmediklerinin farkında mısınız? Çocukların tanımadıkları her bireyi yabancı olarak adlandırdıklarının farkında mısınız? Çocukların fazlasıyla isyankar – asi, içe kapanık, bireysel olduklarının farkında

Dünya bizden merhamet bekliyor

Resim
Sınırlı olan kaynakların, nüfusu her geçen gün artan insan topluluğu tarafından yağma edilmesi ile karşı karşıya olan bir dünyanın çocuklarıyız hep birlikte. Hergeçen zaman ile birlikte açlık sınırından kurtulmak için daha çok çalışmak ve kazanmak gerektiren dünyada yaşıyoruz. Üretilmiş, tanımlanmış ve düşünülmeden kabul edilnmiş kavramlar tarafından hayatımız yönlendiriliyor – yok ediliyor. Birkaç yüzyıl öncesinde asla gerçekliği olmayan kavramlar neredeyse hayatın anlamı olnuş milyarlarca insan için. Milyarlarca insan bütün bir yıl boyunca 2 hafta çılgınlar gibi yemek – içmek ve uyumak için çalışıyor. Ve gene milyarlarca insan bir parça ekmek ve bir yudum su için daha fazla çok fazla çalışmak ve hatta ölmek zorunda. Yerin metrelerce altında maden kazan işçi o maden ile ilgili en ağır şartlarda çalışıyor ama en az o kazanıyor ve en az o elde edebiliyor. Ve bu dünyamızın gerçeği oluyor. Gökdelenlerin tepesinde çalışan bütün işçiler birlik olsalar dahi eme

Cumada sonra

Resim
İktidar partisine oy verenlere hakaret İktidar partisine yada başka bir partiye oy verenlere çeşitli hakaretler edip, tercihlerini küçümseyen insanlar ve siyasi görüşleri hakkında şu saptama harika olmuş. İktidar partisini cahillerin tercih ettiğini söylüyorsunuz peki durum böyleyse bu kadar cahil olan bu insanlardan oy alamayan muhalefet partilerine geri zekalı mı demek istiyorsunuz.. Müftünün karısı olayı Yalanın kuyruklusu, düzmecesi ve provokatörlük ancak bu kadar rezil bir şekilde yapılır. Ne ilk nede son. Şalvar ile kot pantolan arasında kalmış bir beynin ürünü.. #Duranadam Duruyor, duruyor.. Yüzünü nereye döndüğünden çok, sırtını nereye dayadığın önemlidir. Şans oyunları Emek verip kazandığı para ile gidip, devlet eli  ile devam eden kumar oyunlarından birine para yatıran kişi, düşünün ki kumardan kazandığı para ile neler yapar neler. Bab'Aziz Kutsalın yolunda tüm duyularını yitirip hak olana yönelmek. Pervane olup canından vazgeçmek, her adı

Zamanlı zamansız

Resim
Gezi parkı olayları Anlasana dostum bu bir kaç ağaç meselesi değil dediler. Kandırıldık. Ağaç değilmiş ya mesele. Türk baharı. Devrim. Diktatör. Halk ayaklanması. Polis gücü. Başbakan eleştirileri. Elbette R. İhsan Eliaçık kişisi. Tencere ve tava. Halk oylaması. Gerçekten birileri acaba düşünmüş müdür yerli yabancıların ve öteden beri yabancı olanların bu olaylara bu kadar ilgisi nedir. Neden ve ne için seçilmiş iktidarın başkanına ısrar ile saldırılmaktadır. Hergele meydanı İstanbul Üniversitesi, Fen ve Edebiyat Fakültelerinin arasında bulunan geniş mi geniş, yüksek mi yüksek bir meydan. Ceza vermişler sanırım meydana kapalıydı yıllarca, meydanı kapatan demirler arasından merak ile bakardık arar ara, sonra meydan açıldı ve artık aynı zamanda ring vazifesi görür oldu. Okuldaki kavgalar ve sataşmaların, caka atmaların, blöf yapmaların ve elbette afişlemelerin mekanı oldu. 3 kişi slogan atsa meydanda sanırsınız ki Osmanlı Ordusu geliyor. Yankı olayı harikaydı. Bir ye

Kısa kısa kısacası - 1

Resim
Gençler meşgul olmalıdır Gençlerin meşguliyet alanları daraldığı ölçüde meşgul oldukları konuların aşırısına kaçtıklarını görmek için az biraz gözlem yapmak yeterli. Gençlerin ilgi ve becerilerinde olan eksiklik hayatı yorumlama sürecinde de kendini göstermekte. O halde gençlerin farklı farklı alanlarda bilgi ve beceri sahibi olmaları için yönlendiri olmak gerekir. Avrupa dedikleri Avrupa dedikleri şey spot ışıkları ile aydınlatılmış bir ortamdaki aşırı makyajlanmis kadin degil midir ki derim Avrupa'nın neresini beğenmekteyiz diye devam edebilirim. Avrupa ambalajdan ibarettir. Ambalajını alır içeriğini umursamazsınız. Bir bakıma aldanırsınız ama aldandığınız için rahatsızlık yaşamazsınız çünkü Avrupa bunu hissetmemeniz için çok uzun zamandır sizi eğitmektedir. Muhafazakarlık ve karlılık Günümüzde muhafazkarlığın karlı-kazançlı olduğu inancı vardır ancak bu bir yanılsamadır. Muhafazakarlık sadece bu zamanda değil eski zamanlardan bu zamana kadar her zaman ka

Çocukluk ve başarı

Resim
Çocuk denilince akla anne, baba, bebeklik, çocukların hastalıkları, ihtiyaçları, yaşam süreçleri ve daha bir sürü kavram gelir. Çocuk daha varlığı ile anne karnına düştüğünde işte o zaman bir başka birey olarak hayata adım attığı gibi bir çok kavram ile de iletişim haline geçer. Çocuklar daha anne karnında var olmadan yani iki ayrı bedenin birlikteliği hususu gerçekleşmeden o iki bedenin ne olduğu yada olmadığına dair etki altındadırlar. Bir bakıma anne ve/veya baba ne ise çocukta bir yere kadar odur. Onlar gibi olmak zorundadır ama bir yere kadar. Çocuk dünyaya anne ve babasından kendisine aktarılan özellikler ile dünyaya gelirken, anne ve babasının alışkanlıklarına, dünya ile kurdukları iletişime, inançlarına yada inançsızlklarına, bağnazlıklarına yada özgür akıllarına, hastalıklarından, cesur olmaya kadar pek çok özelliği ile var olur, varlık kazanır. Çocuk anne ve babasından genetik olarak kendisine aktarılanları, doğum öncesinde ve sonrasında hızlı ve etkin bir şekild

Herşey OKU Emri İle Başlamıştı..

Resim
Oku emri ile peygamber gibi bir rehber, peygamber gibi bir kul, peygamber gibi bir insan, peygamber gibi harika olmak mümkün iken. Aynı oku emri ile firavun gibi karun gibi belam gibi krallar gibi imparatorlar gibi olmakta mümkündü. Mümkün. Sıradan kimseler için oku emri onu takva sahibi bilge ve bilinen biri yapabilecek iken; cahil ve gene bilinen biri yapmasıda mümkün. Oku hitabını alması gereken yerden değilde yanlış yerlerden alan veya aldığı hitaba bir şekilde bir yerlerde sırtını dönen aşağılanmışlardan olmak zorunda kalır. Karşımıza bazen kitap yüklü eşek bazen ise insanlığından bir haber sureti insan olarak çıkabilir. Oku emri herşeyin başı her şeyin bittiği yer. Ya okursun şeref ve edep sahibi olursun ya okursun ün sahibi amma edepten uzak olur kaybedersin yada muhatap bile olamadan göçüp giden çoğunluğa katılırsın. Okumaya başlayıpta bu eylemini yarıda kesenin hali ilk cahilliğinden bile haberdar olmayan kişiden daha berbattır. Tehlikelidir. Canı yanmış vahşi