Çocukluk ve başarı
Çocuk denilince
akla anne, baba, bebeklik, çocukların hastalıkları, ihtiyaçları,
yaşam süreçleri ve daha bir sürü kavram gelir. Çocuk daha
varlığı ile anne karnına düştüğünde işte o zaman bir başka
birey olarak hayata adım attığı gibi bir çok kavram ile de
iletişim haline geçer.
Çocuklar daha anne
karnında var olmadan yani iki ayrı bedenin birlikteliği hususu
gerçekleşmeden o iki bedenin ne olduğu yada olmadığına dair
etki altındadırlar. Bir bakıma anne ve/veya baba ne ise çocukta
bir yere kadar odur. Onlar gibi olmak zorundadır ama bir yere kadar.
Çocuk dünyaya anne ve babasından kendisine aktarılan özellikler
ile dünyaya gelirken, anne ve babasının alışkanlıklarına,
dünya ile kurdukları iletişime, inançlarına yada
inançsızlklarına, bağnazlıklarına yada özgür akıllarına,
hastalıklarından, cesur olmaya kadar pek çok özelliği ile var
olur, varlık kazanır.
Çocuk anne ve
babasından genetik olarak kendisine aktarılanları, doğum
öncesinde ve sonrasında hızlı ve etkin bir şekilde kendine göre
ve şartlar çerçevesinde yaşamaya başlar. Yetişkinlerden
kendisine aktarılmış olanı yok sayması mümkün olamadığı
gibi tamamen onlardan biri olmasıda mümkün değildir.
Çocukların daha
ilk ağlayışından itibaren etki altında olduğu sistemlerin
hızlıca değiştiğinin farkında olmak, anne ve baba için en
önemli bilgidir. Gebelik süresince sınırlı oranda dış dünyadan
etkilenen çocuk, doğum ile birlikte artık zaman ile anne – baba
etkisinin yerine dış dünyanın yerini aldığı bir yaşama dahil
olacaktır.
Anne ve babalar
çocuklarına dair pekçok düşünce, inanç ve beklentiye
sahiptirler. Bu beklentilerin kimi asla gerçekleşemeyecek olan
şeyler olduğu gibi kimisi ise çocuğun kişisel tercihi ve çabası
ile ancak mümkün olabilecektir. İşte anne ve babalar çocuklarına
dair beklentileri gerçekleşsin derken çocuklarına hedefe dair
sürekli bir yükleme yaparlar. Günümüzde anne ve babalar
çocuklarından "başarılı" olmayı beklemektedir. Başarı
kavramı ise her anne – baba için farklı olabilir; kimi akademik,
kimi sportif kimi ise fiziksel güç anlamında kullanabilmektedir.
Yani anne ve babalar başarılı çocuklar yetiştirmek
düşüncesindedirler. Ve çocukları "başarılı"
olduğunda zannederlerki kendileri gibi çocuklarıda fevkalade mutlu
olacaktır.
Başarılı olmak
elbette bir seçimdir ve bu başarıya dair çalışmalar yapmak
kişilerin tercihidir. Bugün neredeyse tüm devlet ve özel okullar
başarılı olmayı sınavlardaki başarı ile yada bir spor dalında
alınan madalya ile yada bir bilim yarışmasındaki kupa ile kıyas
etmektedir. Başarılı olmanın anlamı günümüz aileleri ve onlar
ile işbirliği halinde olan okullar için budur.
Değerlendirdiğimiz
amaçlar doğrultusunda çok başarılı çocuklarımızın olması
ihtimali yüksek elbette. Bu kadar uğraşı, çalışmanın neticesi
elbetteki başarılı çocuklar yetiştirmeyi
sağlayacaktır. Hergün bu koşturmaca arasında başarı ile doğup
büyüyen çocuklar gelecekte çok daha başarılı birer yetişkin
olarak haytlarına devam edeceklerdir kanaati bize hakimdir. Günümüzde bu tarz yaklaşımların sonucunda maalesef saplantılı
kişilik tanıları ile birlikte psikiyatrik ilaç ve tedavilerini zorunlu kılan haller oluşturabilmektedir.
Yazımızın
ikinci kısmı, çocukluklarda başarı amacı yerine adalet ile
merhamet hissiyatına olan ihtiyaç hakkındaki düşünceler ile
devam edecektir.
Oğuzhan
Eyilik
Pedagog
– Psikolojik Danışman
Yorumlar
Yorum Gönder