Çocuklar için eğitim ve öğretim yada Koca Ragıp Paşa
Anne – baba ve
çocuk/lar arasında ki iletişim bir kaç yüzyıldır başka başka
ilişkiler ağı ile birlikte değişmiştir. Çocuklar planlı
programlı bir çok sistemin etki altına dahil olmaktadırlar.
Çocukları anne ve babalarından daha çok etki altına alan en
büyük sistematik yapı ise eğitim ve öğretim amaçlayan
okullardır.
Okullar çocuklar için "istendik davranış değişiklikleri"nin gerçekleştirilmesinin beklendiği yegane kurumlardır. Okulların üstlendiği sorumluluk ise çocukların tüm hayatı süresince ihtiyaç duyabileceği bilgi, birikim, görgü, deneyim ve iletişim süreçlerinin gerçekleştirilmesi, denenmesi ve çocukta yaşına uygun ölçülerde ortaya çıkmasına uygun şartların sağlanmasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti yada başka devletlerin eğitim sistemlerinden beklediği yakın, orta ve uzun vadede amaçlanmış hedefleri olması zorunludur. Çocuklar okullara bir girdi şeklinde dahil olur ve okul kademelerinden her mezun oluşlarında ise birçok kazanımı elde etmiş olarak ayrılıp sürece devam etmeleri beklenir. Işte tüm bu süreç boyunca çocuklardan beklenilen "eğitim" süreci sonrası oluşacak istendik davranışların yada duygusal değişimlerin ne olduğu ise kocaman bir muammadır. Bu hedeflerin ne olduğu devlet sırrı imiş gibi ya bilinmemekte yada açıklanmamaktadır. Oysa eğitimcilerin biliyor olmaları halinde açıklayacak oldukları hedeflerin anne ve babalar tarafından da gözleniyor denetleniyor olması sürecin takibi ve kazanımları açısında çok değerlidir.
Okullar çocuklar için "istendik davranış değişiklikleri"nin gerçekleştirilmesinin beklendiği yegane kurumlardır. Okulların üstlendiği sorumluluk ise çocukların tüm hayatı süresince ihtiyaç duyabileceği bilgi, birikim, görgü, deneyim ve iletişim süreçlerinin gerçekleştirilmesi, denenmesi ve çocukta yaşına uygun ölçülerde ortaya çıkmasına uygun şartların sağlanmasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti yada başka devletlerin eğitim sistemlerinden beklediği yakın, orta ve uzun vadede amaçlanmış hedefleri olması zorunludur. Çocuklar okullara bir girdi şeklinde dahil olur ve okul kademelerinden her mezun oluşlarında ise birçok kazanımı elde etmiş olarak ayrılıp sürece devam etmeleri beklenir. Işte tüm bu süreç boyunca çocuklardan beklenilen "eğitim" süreci sonrası oluşacak istendik davranışların yada duygusal değişimlerin ne olduğu ise kocaman bir muammadır. Bu hedeflerin ne olduğu devlet sırrı imiş gibi ya bilinmemekte yada açıklanmamaktadır. Oysa eğitimcilerin biliyor olmaları halinde açıklayacak oldukları hedeflerin anne ve babalar tarafından da gözleniyor denetleniyor olması sürecin takibi ve kazanımları açısında çok değerlidir.
Bu tartışma
yazısının amacı çocuklara dair eğitim – öğretim sistemini
her boyutu ile ele almak değildir. Bu tartışmada amaç biz
yetişkinler neden tarihe ve tarihi öğelerin yer aldığı,
sergilendiği müzelere, tarihi eserlere, camilere, kiliselere,
saraylara tarihi mezarlıklara yada köşklere karşı bu kadar
duyarsız yaşıyoruz? Sorusunun cevabını çocukluğumuzda aramak
ile ilgilidir.
Bu yazının başında
adı zikredilen Koca Ragıp Paşa; sadrazam, şair, kütüphaneci,
çevirmen ve vefatı sonrasında adını taşıyan kütüphanenin
yanına defnedilmiştir. (bakınız; vikipedia) Bu yazının konusu
Koca Ragıp Paşa'nın biyografiside değildir. Koca Ragıp Paşa
gibi daha bir çok kişinin isimlerinin hayatımızın bir çok
aşamasında duyuyoruz ve özellik ile okul isimi olarak duyuyor ve
biliyoruz. Bu okullarda binlerce öğrenci eğitim gördü ve
görüyor. Bir okula ismi verilmiş bir kişinin örnek bir şahsiyet
olması elbette olağandır. Ancak bu örnekliğin okula o kişinin
biyografisinin ve birkaç fotoğrafının asılı olduğu bir ilan
ile geçiştirilmesi ise hem haksızlık hemde amaca ulaşamayacak
bir tavırdır.
Eğerki çocuklarda
yani geleceğin yetişkinlerinde tarihi bir bilgi ve alaka uyandırmak
istiyor ve ismine saygı duyduğumuz kişiler gibi nesiller
yetiştirmek istiyorsak, çocukların dünyasında gerçek anlamda bu
kişilere varlık kazandırmalıyız. Eğerki Koca Ragıp Paşa ismi
ile anılan bir okulsanız ve o okulda öğrenci olan çocuklar bu
kişinin kim olduğuna dair bir bilgiye – yaşanmışlığa sahip
değiller ise ciddi bir başarısızlıktan söz etmek gerekir.
Bayazıt'ta adına kütüphane olan ve orada defnolunmuş bir kişinin
çocukların hayatında yer alması için o isim adına okuldan
düzenlenecek etkinlikler ile birlikte istisnasız her öğrencinin o
kütüphane ve kabri ziyareti çocukların gelecek yaşamında tarihe
ve eserlerine dair bakışa ciddi kazanımlar sunacaktır.
Koca Ragıp Paşa
örnekliğinde her okulun tarihi şahsiyetler ve zamanlar üzerine
boğucu, kuralcı, standart olmamak kaydı ile çocukların hayatına
yansıyacak düzlemde etkinlikler ve ziyaretler ile oluşturturulacak
çalışmaların neticesince yetişkinlik sürecine ulaşıldığında
daha beklendik davranış ve yaklaşımlar oluşacaktır.
Çocuklar ve
ailelerinin dahil olamadığı bilemediği hedeflere okullar tek
başına aktarım yolu ile ulaşamayacaktır. Çocuklar ve aileleri
için her eğitim kademesi bir sınav ile değerlendirilen bir süreç
olmaktan çıkarılıp gözlenebilen, duyulabilen, hissedilebilen
değişimler için zaman ve emek harcanmalıdır. Çocuklar geleceğin
yetişkinleri ise bugün onlara ne verirsek – sunarsak yarın onu
onlarda gözleyebileceğimizi unutmadan hareket etmeliyiz.
Pedagog –
Psikolojik Danışman Oğuzhan EYİLİK
twitter.com/OguzhanEyilik
Yorumlar
Yorum Gönder