Mazi ve Ati arasında



Birimizin başına gelebilecek iyilik ve kötülük kendi başımıza yaşıyor olduğumuzda kendi ellerimiz ile kazandığımızdan ibarettir ancak içerisinde varlığımızı devam ettirdiğimiz bir topluluk var ise kendimizin hak ettiğinden daha fazla iyilik ve kötülük ardımız sıra bizi takip edecektir.  Nasıl ki insanın kendisine kendi kazandığı var ise işin gerçeği topluluklar içinde bu aynen geçerlidir. Bazen hak etmediğimize inandığımız iyilik ve kötülükler işte o içerisinde var olmaya devam ettiğimiz topluluk nedeni iledir.  

İnsan az biraz düşününce hayatına anlam katan ve onu zorlayan olayların sebeleri ile bulguları hayatının bir yerinde nasıl edindiğini bulabiliyor. Ancak zamanın insanı tek başına neredeyse aç karnını doyuracak yeteneklerini dahi yitirmiş olduğundan çoğunlukla topluluk olarak yaşayıp, topluluk olarak  yaşantıların sonuçlarını kabullenmektedir. 

İşte tamda sorun burada başlıyor beni klavyenin başına iten düşüncede tam bu noktada ortaya çıkıyor. Günümüz insanı, modern insan,  kendi başına hayat süremeyecek kadar kendisine yabancı olmak ile birlikte bir topluluk ile birlikte kendi başına sahip olabileceğinden çok daha fazlasına sahip olmak halini ve potansiyelini yaşamaktadır. 

Bu noktada toplulukları kanımca bir arada tutabilecek iki unsur var. Bunlar;  Mazi- geçmişten gelen birliktelik ve Ati - gelecek adına yol almak çabası. her biri ayrı ayrı ya da birlikte bana kalırsa birlikte yaşamak için bir arada bulunan topluluğa can verebilecek kabiliyette olan unsurlardır. 

Bu noktada daha bir çok şeyi ifade etmek istiyor olmama rağmen kısa keseyim. Benim de içinde vatandaşı olarak yaşam sürdüğüm ülke sınırları içerisinde bulunan topluluğa ulus - millet - ümmet kim nereden nasıl bakıyor ise baksın göreceklerdir işin esası toplamı ifade eden tüm bu ve benzeri kavramlar bu topluluk için zorlamadır. Çünkü bu toplum geçmişinde var olmuş, geçmiş bitmiş olan her ne var ise acılarında,  sevinçlerinde, değerlerinde hem fikir olabilmiş değildir. Birinin  acı olarak gördüğüne diğer biri sevinmektedir. Birinin yas tuttuğuna diğeri düğün dernek kurmaktadır. Ve biz bu topluluğa "millet" diyoruz. Ati-Gelecek algısı ve beklentisi hakkında hiç bir şey demek içimden gelmiyor çünkü orası daha büyük bir kavga nedeni. Geçmiş konusunda anlaşamayan kitle gelecek konusunda nasıl anlaşabilsin ki.

Ruh sağlığı hakkında çalışan uzmanlar elbette bireylerin davranış problemlerine ilişkin saptamalarda bulunur iken kişinin geçmiş, şuan ve gelecek hakkındaki tutarlılığı ile gerçekçi pers
pektifini önemserler. Geçmişte yaşamadığı bir şeyi yaşamış gibi hikayelendirmek nasıl bir rahatsızlık ise geleceğinde yaşanması mümkün olmayan hedefler doğrultusunda algı oluşturmak da o derece hastalık habercisidir..
İnsan için algı ve tanımlama bu iken içerisinde yaşadığımız topluluk adı konulamamış ve belkide hiç bir zaman fark edilemeyecek bir hastalık hali yaşıyor mudur acaba? 


Oğuzhan Eyilik

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuk Koruma Kanunu'na Göre Eğitim Tedbiri Uygulaması

Meslek seçiminde bireysel özellikler