Kalıcı eserler ve geçici iktidarlar



Yolları uzatmak ya da genişletip daha güvenli hale getirmek, çok katlı binaları gereği var yada yok ülkenin her yanına yaymak ve bunu zenginliğin aracı olarak görmek, bireyin alım gücü ile ona karşı iktidar hüviyetine sahip olan devletin ekonomik büyüklüğü arasında benzer – aynı yönde bir hareketin olmayışı, bazı bölgelerde devlet yada özel fark etmeksizin okulların ideal öğrenci – öğretmen nitelik ile niceliğine sahip olup yeterli donanımlarda hizmet vermeleri ancak bu duruma çoğunluk kitlenin sahip olamaması yada daha neler neler ifade edebiliriz.. İşte bunlar ve dahası sıradan herhangi bir iktidar sisteminin yaratması gereken adaletsizliklerin bazılarıdır.


Bazı doğru uygulamaların varlığını kabul ettiğimiz gibi o doğru olanların zaten herhangi bir iktidarında onca doğru işler yapabileceğini söylemek zorundayız. Bizler yani halktan birileri bir seçimde bulunduğumuzda dahası – fazlası için destek oluruz. Herhangi bir iktidarın zaten yapacak olduklarını yapan bir iktidardan onu tercih etmemize rağmen hoşnut olmamız beklenemez.

Bugün yada dün veya gelecek zamanda oluşacak bir iktidar gücünden sözde değil gerçekte halka, halkın önündekilere, halk adına işler çevirenlere değil, halkın kendisine ulaşan bir hizmet sistemi oluşturmasını bekliyoruz.


Kişilerin ya da devletin kendi sistemi dışında kalan örgüt – cemaaat bir başka ifade ile siyasi ve/veya dini ideolojinin devlete angaje olmasına izin verilmemeli ayrıca devlet sistemi toplumun herhangi bir ferdini açıkta ve aç bırakacak kötülüklerin, adaletsizliklerin önüne geçmelidir ki, iyilik hareketini asli işi haline getirenlerin ayrıştırıcı tavırlarına maruz kalmasın.


Bugün birçok siyasi ve toplumsal gücün başında bulunanlar yıllarca kendi istedikleri gibi davranmalarına rağmen hiçbir düzenleyici iş yapmadıklarından birgün bulundukları makamı bırakmak zorunda kalacaklarını – olduklarını unutuyor ve kendilerine gücü sağlayan kitleye geçmişin izleri ile korku vermeye çalışıyorlar. Oysa kitlelerin devamlılık arzeden işleri kişilerin süreli hayatlarına bağlı kalmamalı ve kendi kendini denetleyen ve kendine yetebilen sistemler oluşturulmalıdır.


İktidar gücünü elinde bulunduran her kim ise gücün bir sahibinin olduğunu unutmadan emanetin geçici olduğunu bilirek (sahip çıkmalı değil) bağlanmamalıdır.


Oğuzhan Eyilik

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuk Koruma Kanunu'na Göre Eğitim Tedbiri Uygulaması

Meslek seçiminde bireysel özellikler

Mazi ve Ati arasında